İzlediklerim serisinin 18. yazısı. 127 saat filmi hakkında bilgileri, müziği, fragmanı ve kendi yorumlarımı içerir.
Çoğunlukla tek mekanda geçen, başrolde James Franco'nun yer aldığı, kült ile vasat arasında (kısaca çok iyi) konumlandırabileceğim ve gerçek bir hikayeden uyarlanan, Danny Boyle eseri 127 Saat filminden biraz bahsetmek adına bu sayfayı birkaç bilgi, video, replik ve paragraf ile doldurarak İzlediklerim serisinin 18. yazısına başlıyorum.
Benim adım Aron Ralston. Beş günü susuz ve yemeksiz geçirdim. Kolumu kestim. Lütfen bana biraz su verin!
Film Açıklaması
Aron Ralston (James Franco) adlı bir mühendis, çocukluk zamanlarında babası tarafından aşılanan maceraperestlik duyguları ile bir gün Blue Canyon'a kimselere haber vermeden gider. 127 Saat filminde Aron Ralston'un bu macera serüveninde 127 saat boyunca kayalıklar arasında sıkışmış vaziyetteki yaşantısı ve kurtuluş mücadelesi etkileyici bir şekilde ekranlara yansıtılmakta.
Film Müziği
Film Fragmanı
Film Hakkında
Film Adı: 127 Saat (127 Hours)
Yönetmen: Danny Boyle
Vizyon Tarihi: 2010
Süre: 1 saat 34 dakika
Başrol Oyuncusu/Oyuncuları: James Franco
IMDB Puanı: 7.6
İçeriği: Gerilim, Dram, Biyografi
Film Yorumum
127 Saat filmini açtığım ilk dakikalarda oldukça etkilendim. Hoş kamera çekimleri ve görüntüleri şahsen beni direkt filme bağladı. Bunlar; buzdolabı ve dolabın içerisinden görüntüler, video geri sarılırken kamera içerisinde hareket eden tel, su içilirken şişenin dibinden yüzün gözükmesi ve bıçağın kola girdikten sonra kemiğe temasına varacak kadar detaylı çekimler. Bunun yanında sahneler arasındaki sert ve hızlı geçişler her ne kadar daldan dala atlamak gibi olsa da oldukça merak uyandırıcıydı.
Film hızlı başlamış ve sert geçişler eşliğinde devam ederken Aron'ın kendini kayalıklar arasında sıkışmış vaziyette bulduktan sonra, yüz ifadesinde şaşkınlık ve çaresizlik sonrasındaki durgunluğun bizlere de yansıdığını söyleyebilirim. Bu dakikadan sonrasında ise filme Aron'ın vlog tarzı çekimi de dahil olunca yaşananları dibine kadar hissediyorsunuz.
James Franco, görünüş olarak beğendiğim ve oyunculuk anlamında takdir ettiğim aktörlerden bir tanesi. 127 saat filmi için kendisinin doğru bir tercih olduğunu söyleyebilirim. Harikulade bir solo performans sergileyerek yaşadığı duyguları sonuna hissettirmiş. Onunla susuyor, acı çekiyor, rahatlıyor, iğreniyor ve daralıyorsun. O andaki gerilimi sonuna kadar hissediyor ve nefesini tutuyorsun. Saatlerin ardından içilebilir bolca su bulduktan sonra nefesini bırakıp rahatlıyorsun. Aron'ın dudaklarını kurumuş bir şekilde görünce kendi dudaklarını ıslatacak kadar etkileyici bir performanstan bahsediyorum.
Gerçeklik, halisülasyon ve hayal arasında birçok yerde git-gel yaşanıyor. Bunlar yazıda çok karmaşık gözükebilir ama karakterin iç dünyası daha iyi ve gerçekçi yansıtılamazdı diye düşünüyorum. Tüm bu git-gel sirkülasyonları arasında Aron kendini ve bizleri eğlendirmeyi de ihmal etmiyor tabii ki. Acı, çaresizlik, açlık, susuzluk ve bitkinlik gibi duyguların tamamını yaşıyorken, kamerası eşliğinde mini bir talkshow filme katma değer sağlamış. (127 saatin en güzel kısımlarından birisi)
Ayrıca filmden birçok ders çıkarmak mümkün. Ucuz mal almamak, bir yere giderken not bırakmak ya da haber vermek, anne babanın telefonlarına cevap vermemezlik yapmamak gibi. Filme göre bunlardan en az biri yapılsaydı boşa gidilen ve acı çekilen 127 saat olmayacaktı. Aslında bu 127 saat olmasaydı izleyip yazısını yazdığım film de olmazdı orası ayrı! Bizim açımızdan ise bu saydıklarım önemli değerler. Uygularsak, doğru olanı yapar ve kendimizi huzurlu hissedebiliriz. Kayalıklar arasında da 127 saat geçirmek zorunda kalmayabiliriz :D
Kalabalıktan sıkılmış birinin yalnız olma tercihi, sonuçlarının film içerisinde sorgulanması ve derinlemesine düşünülmesi belki de anlatılmak istenen asıl şeydi. Yer yer 3 kamera ile ekran 3'e ayrılmakta ve her toplumdan kalabalık kesitler yer almakta. Karakterimizin ise tüm bu kalabalık arasında tek başına yaptığı faaliyetlerin yer alması üzerinde düşünülen şey olmuş.
127 Saat ile ilgili olumsuz bir şey söylemek pek mümkün görünmüyor. İlla bir şey denecekse gözümüze sokarcasına birçok konuda ve birçok yerde markalar gösteriliyor. Ticari bir beklenti olduğu düşünülürse az sayıda olanı makul diyebilirim fakat sayılarının çokça olması beni bir miktar rahatsız etti.
1 saat 34 dakika ise bence bu film için az bir süre. Bir izleyici olarak daha uzun süreli olmasını isterdim. Giriş ve bitiş kısımlarını saymazsak yaklaşık yabancı dizinin bir bölümü kadar. Tamam, The Irishman kadar uzun olmasın ama 127 saatte yer alan duygular en azından bir miktar daha yaşatılsa izleyiciler açısından daha sevindirici olabilirdi. Bunun dışında diyeceğim kötü bir şey yok. Klostrofobiniz var ve bolca kan görmeye de tahammülünüz yoksa izlememeniz öneriliyor.
Özetle: Tek mekanda geçen 127 saat filmini Danny Boyle&James Franco ortaklığı ayrı bir çıtaya çıkarmış. Müzikler, oyunculuk ve çekimler yerinde. Gerçek bir hikayeden alıntılanmış olması da ilgi çekici. Şunu şüphesiz söyleyebilirim ki: Danny Boyle bir hayran daha kazandı. Ve unutmayın; ucuz, Çin malı çakılardan almayın!
Gerçeklik, halisülasyon ve hayal arasında birçok yerde git-gel yaşanıyor. Bunlar yazıda çok karmaşık gözükebilir ama karakterin iç dünyası daha iyi ve gerçekçi yansıtılamazdı diye düşünüyorum. Tüm bu git-gel sirkülasyonları arasında Aron kendini ve bizleri eğlendirmeyi de ihmal etmiyor tabii ki. Acı, çaresizlik, açlık, susuzluk ve bitkinlik gibi duyguların tamamını yaşıyorken, kamerası eşliğinde mini bir talkshow filme katma değer sağlamış. (127 saatin en güzel kısımlarından birisi)
Ayrıca filmden birçok ders çıkarmak mümkün. Ucuz mal almamak, bir yere giderken not bırakmak ya da haber vermek, anne babanın telefonlarına cevap vermemezlik yapmamak gibi. Filme göre bunlardan en az biri yapılsaydı boşa gidilen ve acı çekilen 127 saat olmayacaktı. Aslında bu 127 saat olmasaydı izleyip yazısını yazdığım film de olmazdı orası ayrı! Bizim açımızdan ise bu saydıklarım önemli değerler. Uygularsak, doğru olanı yapar ve kendimizi huzurlu hissedebiliriz. Kayalıklar arasında da 127 saat geçirmek zorunda kalmayabiliriz :D
Kalabalıktan sıkılmış birinin yalnız olma tercihi, sonuçlarının film içerisinde sorgulanması ve derinlemesine düşünülmesi belki de anlatılmak istenen asıl şeydi. Yer yer 3 kamera ile ekran 3'e ayrılmakta ve her toplumdan kalabalık kesitler yer almakta. Karakterimizin ise tüm bu kalabalık arasında tek başına yaptığı faaliyetlerin yer alması üzerinde düşünülen şey olmuş.
127 Saat ile ilgili olumsuz bir şey söylemek pek mümkün görünmüyor. İlla bir şey denecekse gözümüze sokarcasına birçok konuda ve birçok yerde markalar gösteriliyor. Ticari bir beklenti olduğu düşünülürse az sayıda olanı makul diyebilirim fakat sayılarının çokça olması beni bir miktar rahatsız etti.
1 saat 34 dakika ise bence bu film için az bir süre. Bir izleyici olarak daha uzun süreli olmasını isterdim. Giriş ve bitiş kısımlarını saymazsak yaklaşık yabancı dizinin bir bölümü kadar. Tamam, The Irishman kadar uzun olmasın ama 127 saatte yer alan duygular en azından bir miktar daha yaşatılsa izleyiciler açısından daha sevindirici olabilirdi. Bunun dışında diyeceğim kötü bir şey yok. Klostrofobiniz var ve bolca kan görmeye de tahammülünüz yoksa izlememeniz öneriliyor.
Özetle: Tek mekanda geçen 127 saat filmini Danny Boyle&James Franco ortaklığı ayrı bir çıtaya çıkarmış. Müzikler, oyunculuk ve çekimler yerinde. Gerçek bir hikayeden alıntılanmış olması da ilgi çekici. Şunu şüphesiz söyleyebilirim ki: Danny Boyle bir hayran daha kazandı. Ve unutmayın; ucuz, Çin malı çakılardan almayın!
127 Saat Replikleri
- Tanrım, ya bu şeyler yerinden oynarsa?
+ Milyonlarca yıldır buradalar. Hareket etmezler.
x Bal gibi de ederler.
- Ne?
x Tabi ya. Her şey sürekli hareket eder. Umalım bugün etmesinler.
Beni burada istemiyorsun değil mi? Gidiyorum Aron. İstediğin bu mu? Bu değil mi?Pekâlâ, çok yalnız kalacaksın Aron!
Bunları ben seçtim. Bu kaya hayatım boyunca beni bekliyormuş. Varoluşundan beri, daha bir meteorken, milyarlarca yıl önce uzayda buraya düşmeyi bekliyormuş. Tam buraya. Hayatım boyunca buraya sürüklenmişim. Doğduğum an, aldığım her nefes, yaptığım her şey beni buraya, evrendeki bu çatlağa sürüklemiş.
Film Puanım
Senaryo : | 7 |
Oyunculuk : | 9 |
Çekimler : | 9 |
Akıcılık : | 7 |
Film Puanı : | 8 |
Profesyonelce olmuş yazı😊 Buçağın kemiğe dayanması falan korku sahneleri gibii. Koku gerilim filmlerden çok kokarım 🙈
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkürler. Korku filmi değil fakat oldukça gerilimli bir film 127 Saat.
SilYaklaşık 2 saat önce 02.00 sularında yazınızı okuyup izlemem gerektiğini düşünerek filmi izledim. Kendi adıma filmden çok etkilendim ve çok beğendim. Yazınız için de bir film yorum yazısı ancak bu kadar özenle ve titizlikle yazılabilirdi. Elinize saglık teşekkür ederim.
YanıtlaSilFilm ve yazı ile ilgili yorumlarınız için teşekkür ederim. Çok önceki yazılar bu kadar özenli değil ne yazık ki. Zaman ilerledikçe gelişim göstermeye çalışıyorum. Artık sizden de ilerleyen zamanlarda bir film yazısı bekliyorum :D
SilBu film ilk çıktığında sinemada izlemiştim kesinlikle kamera açıları açısından görüntü yönetmeni çok güzel iş çıkarmış. Konu olarak ise gerçek bir hikayeden uyarlanmış olması filmi güzel yapan diğer detaylardan biri...
YanıtlaSilSinemada izlenmesi ayrı bir güzel olur herhalde bu filmin. Kamera çekimleri kesinlikle harika, dediğiniz gibi gerçek bir senaryo ile birleşince ortaya güzel ve kaliteli bir film çıkıyor.
SilDaha önce izleyip çok beğendiğim film. Tek mekanlı film olmasına rağmen oldukça çekici elinize sağlık.
YanıtlaSilKesinlikle tek mekanda olduğu akıllara bile gelmiyor, teşekkürler.
SilBöyle bir film daha seyretmiştim sanki.. Yine haber vermeden ortadan kaybolan bir genç. Ama o çöl gibi bir yerde kalıyordu, şansına karavan gibi bir şey buluyor ve orda da ölüyordu zaten. Ama anlattığın film performansı oldukça yüksek bir film anladığım kadarıyla. İzleyebilir miyim?! Maalesef :( Daralırım. Anlatımın muhteşem. Eline sağlık.
YanıtlaSilEvet bu film birkaç ödül kazanmış ve birçok ödüle de (Oscar dahil) adaylığını koymuştu. Herkesin izlemesi biraz zor, çarpıntı yapabilir :D Yorumunuz için teşekkür ederim.
SilBir film düşünün... 1 Saat 30 dakika aynı mekanda geçiyor ve bu süre zarfında hiç sıkılmıyorsunuz... Aaron Ralston adlı bir dağ tırmanıcısının 2003 yılında yaşadığı gerçek bir hikâyeyi anlatıyor 127 Saaat. Müzikleri, cesur çekimleri ve başrol oyuncu James Franco’nun müthiş oyunculuğuyla 127 Saat, izleyenlerin nefesini kesiyo
YanıtlaSilKesinlikle. Yorumunuzla çok güzel özetlemişsiniz. James Franco, 11.22.63 dizisiyle gözüme girmişti. Oynadığı her rolü seyredebilirim.
SilSüresi de çok uzun değilmiş.Bugün izleyim :)
YanıtlaSilİzledikten sonraki fikirlerinizi yazabilirsiniz.
Silİzlememiştim, güzel bir anlatım olmuş merak ettim👀
YanıtlaSil