Tesla'nın Kutusu adlı kitap hakkındaki incelemelerim ve yorumlarım.
Blogumda ilk kez, okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kısaca Tesla'nın Kutusu'nun içeriğinden, altını çizdiğim yerlerden ve kitap hakkındaki düşüncelerimden bahsedeğim.
Tesla'nın Kutusu'nu D&R'den 23₺ ücret karşılığında satın aldım ve sanırım kendi param ile satın aldığım ilk kitap. Kitap okuma alışkanlığım pek yoktur da... Her neyse, Tesla'nın Kutusu'nu satın almamın ilk sebebi hoşuma giden minimal tasarımlı bir kapağa sahip olması ve diğer bir sebebi ise sempati duyduğum bilim adamı Nikola Tesla'dan bahsediyor olması idi.
Kitap, Louisa adlı hayali bir karakterin yaşantısını ve Nikola Tesla ile aralarında geçen anıları içeriyor. Zaman zaman Tesla'nın ve yazarın ağzından da yerler mevcut. Eğer kitabı dört parçaya ayırırsak; iki buçuğu Louisa ve yaşantısından, biri Tesla ve yaşantısından, geriye kalan yarım parçası da yazarın anlatımından bahsediyor. Ve benim beklentim bu şekilde değildi... Yani anlayacağınız üzere Tesla'nın Kutusu biyografi kitabı değil, bir roman. Ve bu durum bende hayal kırıklığı yaşattı.
İlk sayfalarda Tesla'nın ağzından betimlemeler eşliğinde hayatından kesitler yer alıyordu. Ve bu benim oldukça hoşuma gitti. Sonrasında bir anda kendimi radyo yayınından birebir alıntılar yapılan sayfalar arasında buldum. Kısa bir süre sonra canımı sıktı ve o sayfaları geçtim. Sayfanın altına da şöyle bir not düşmüşüm: "29-33 arası font değişikliği ve anlamsız radyo anlatımları. Bir miktar okunduktan sonra es geçildi."
Sonrasında birden hakkında hiçbir fikrimin olmadığı Louisa adlı bir karakter çıktı ve "aman aman nereye geldik!" dedim. Tesla hakkında hiçbir şey yazmıyordu artık. Sanki kitap Louisa adlı birinin hayatını içeren kitap haline gelmişti. Ancak 140. sayfadan sonra kitabı anlamaya başladığımı söyleyebilirim. Tabii ki 140'a kadar yalnızca Louisa'dan bahsetmiyor, ara ara Tesla'nın da ağzından bölümler mevcut. Tıpkı dönüşümlü maçlar gibi. Bir Tesla bir Louisa... Kitabın senaryosunu ise ancak 200. sayfadan sonra kavramaya başladım. Bu sayfaya kadar ne okuduğumu bile bilmiyordum diyebilirim. Bu arada kitap 341 sayfa. Neredeyse son 100 sayfasını ise sırf bitsin diye okudum. Hayali karakter Louisa, Nikola Tesla'nın önüne geçmişti bana göre. Kitap akıcılık konusunda zayıftı.
Her kitapta olduğu gibi Tesla'nın Kutusu da bana faydalı bilgiler kattı tabii ki. Her ne kadar yukarıda olumsuz fikirlerimi söylesem de Nikola Tesla ile ilgili altını çizdiğim yerler ve öğrendiğim bilgiler yeterinceydi. Altını çizdiğim bazı cümleleri ise hemen aşağıya ekliyorum.
“Kuşlardan birini buz kesen parmaklarımı ısıtması için elime aldım. Dizimin derisi eski pantalonumun altından neredeyse görünür halde. Beş parasızım. Dünyaya alternatif akımı verdim. Radarı, uzaktan kumandayı ve radyoyu verdim dünyaya ve bunların karşılığında bir şey istemediğim için aldığım şey de hiç oldu. Marconi ise takdir topladı. Etrafının ünle çevrilmesini sağladı, dünyayı saran gözle görülmez dalgaların sahibiymiş gibi çalımla dolaşır oldu.”
“Ona göre her şeyin üçe bölünebilir sayıda olması gerekir. Oda numarası, havlularının, attığı adımların, hatta yemek yerken öğüttüğü lokmaların sayısı… Bir makine gibidir bu konuda, ama gerçekten abartılı, harika bir makinedir. Ve mikroplar. Elini günde o sekiz kez yıkar ve her seferinde temiz havluyla siler.”
“Bunların başında kat hizmetçilerinin temizlemesine izin vermek için odasını terk etmemesi geliyordu. İkincisiyse, son iki yıldır biriken faturalarını ödemeyi reddetmesiydi. Hakkında bir sürü hikaye vardı. Deliydi. Dahiydi. Uzaylıydı. Sırptı. Sadece sebze yiyerek hayatta kalabiliyordu. Kan içiyordu. Kimseyi kendine bir metreden fazla yaklaştırmamayı başarabiliyordu. İngilizce konuşmuyordu. Nazikti. İğrençti. Sadece yalnızdı. Ve aklı karışmış biriydi. Odalarında güvercinlerin yaşamasına izin veriyordu. Zamanın birinde önemli bir şey icat etmişti, ama otel personelinden kimse bunun ne olduğunu artık hatırlamıyordu.”
“Sözcüklerin eklendiğinden emin olunca radyo dalgalarını Marconi'ye doğru göndereceğim, çünkü patentlerimi çaldı. Şimdilerde radyo denen icadımı çaldı. Ünümü çaldı. İkimiz de aslında ünü hak etmemiştik. Buluş, insanın sahipleneceği bir şey değildir.
Ben de öylece feragat ettim."
“Parmağımı tüylerinde kaydırır ve başının küçük kemiklerini, oradaki mıknatıs parçacığını korumak için yapılmış kalsiyum kafesini hissederim. Bu mucizevi mineral alternatif akım yayma sistemime güç sağlar. Ayrıca bedenlerinin içinde bir pusula oluşturarak o kuşlara kuzeyi gösterir, yuvanın nerede olduğunu her zaman bilmelerini sağlar.”
“Artık keçileri ve inekleri sağlamak zorunda kalmayacağını, bunun için bir düzenek geliştirdiğimi söylediğimde annemin ne kadar sevineceğini düşündüm.”
“Geleceğe yönelik nasıl bir devrim yarattığımı, böcek enerjisini, yakın zamanda tüm dünyaya ucuz, yenilebilir enerji sağlayacak güç kaynağını nasıl geliştirdiğimi çabucak açıkladım ona.”
“Savaş en zalimce planlarımız haricinde her şeyi unutmak için bahane midir? Amerika’da bilim adamı olabilirsin, ama Sırp olamazsın. Özellikle de kollarını kablosuz yaşama yönelik planlara dirseklerine kadar daldırmış yoksul ve hiç evlenmemiş bir Sırp kesinlikle olamazsın. Olamazsın. Savaştayızdır çünkü. Edison bile öldü Sam ve inanmakta zorlanıyorum, ama onu özledim.”
“Suyla işeyen otomobiller. Deri kesilmeden yapılan ameliyatlar. Bilginin ve enerjinin kablosuz aktarımı. İnanılmak istiyorum, Louisa.”
“Öfkeli bir müdür, ‘Ya siz gidersiniz buradan ya da güvercinleriniz,’ demiş ve eklemişti: ‘Bu gece!’
Gittim. Kuşları da götürdüm.”
“İnsanın bir şeyi satabilmesi için önce ona sahip olması gerekir ve bir insan bizim icat ettiklerimize nasıl sahip olabilir?Ben değişken akıma nasıl sahip olabilirim? Fırtınaya ya da şimşeğe sahip çıkmaya çalışmak gibi bir şey bu. Bunu kabul edemem.”
“Ben icatların amacının insanların yaşam standartlarını daha üst düzeye taşımak olduğunu düşünüyorum.”
“Fotografik düşünce, yüksek frekansta raylı aktarım, yerküre rezonansı, elektrik uçuşu, disk türbinli üreteç, yıldırım yaratma, deprem yaratma ve engelleme, tesla-bobini elektrik transformatörü, yüksek frekanslı aydınlatma sistemleri, transformatörler, serbest enerji almaçları, yerçekimsizlik.”“Evet. Ve yıldırım yapabilirsem, hava koşullarını denetim altına alarak çiftçilere yardım edebileceğimi düşünmüştüm.”
“Ben burada yatıp yaşlanır, geçmişi öylesine canlı, çok canlı resimler halinde hatırlarken o enerji, o düşünce neden fotoğraflanmasın? Düşüncenin fotoğrafını çekebilir miyiz? Anının fotoğrafını çekebilir miyiz?
“İnsan türünün kadın cinsinin eşitliği yönünde verdiği mücadele, kadının üstün cins olarak çıkacağı bir cinsel devrimle sonuçlanacaktır. -Nikola Tesla”
Genelde gördüğüm ve fiyatı makul Tesla kitaplarını almaya çalışırım. Anladığım kadarı ile Kitap Tesla'nın adını kullanmış :) Tesla'nın yaşamı için en iyisi biyografi kitapları olsa gerek. Bu arada kitabın, kitapyurdu fiyatı 17.94 ₺
YanıtlaSilEvet kesinlikle Tesla'nın adı kullanılmış. Niyetimde kitap almak yoktu aslında. Dolaşmak için D&R'ye gittim ve bir anda karar verdim almaya.
SilUzun süre önce okumuştum. Tesla ismini kullanarak bir yerlere varmaya çalışan kitap. Hoşuma pek gitmemişti.
YanıtlaSilZaten yazarın ilk ve tek kitabıymış.
SilBence biyografi okunacaksa adı duyulmuş kitapları almak lazım. Yoksa böyle kötü sürprizlerle karşılaşabiliyoruz.
YanıtlaSilÇok kitap okuyan birisi değilim. Hâliyle adı duyulmuş olanları da bilmiyorum. Her ne olursa olsun en kötü kitabın bile bizlere bir şeyler katabileceğini düşünüyorum.
SilTesla gördüyün üçün aldığın kitab və Tesla gördüyüm üçün oxuduğum yazı. :))Amma yazını oxuduğum üçün sevindim. Teslanın hər şeyi qarşılıq gözləmədən etməsini xatırlatdı mənə 1daha.
YanıtlaSilKarşılıksız Dünya'ya katkı sağlamak isteyenlerin artması gerek. Geleceğe birkaç Tesla daha bırakmalıyız.
Silsemih bey bu temayı bana gönderirmisiniz?
YanıtlaSilTema bu bloga özel sadece. İsmi Magone, Google'dan bakabilirsiniz.
SilSemih bey bende sitemde kullanıyorum ama yorumlarda sorun var yazılan yorumlar gözükmüyor
YanıtlaSilTemanın son sürümünü kullanmanız gerekiyor. Önceki sürümünde yorumlar kısmında bir hata oluştu.
Sil