Paris'in güzelliklerini ve sanat tarihini anlatan Pariste Gece Yarısı hakkında inceleme ve yorumlar.
Film bittiğinde "bir bu kadar daha olsa da izlesem" dediğim Paris'te Gece Yarısı filminden bahsetmek istedim bu yazımda. Normalde bir filmi izlemeden önce puanına, yorumlarına, oyuncularına ve posterine bakarım. İzleyip izlemeyeceğime böyle karar veririm. Ama bulunduğum şartlarda bunların hiçbirine bakmak mümkün değildi. Elimde sadece izleyebileceğim ama hiçbir fikrimin olmadığı bir sürü film vardı ve sıra Paris'te Gece Yarısı'na geldi.
Paris'te Gece Yarısı
Film Konusu
Gil, nişanlısı ve nişanlısının ailesiyle çok sevdiği şehir Paris'e gider. Bunu fırsat bilen Gil Paris'te biraz fazla vakit geçirmek ister ve nişanlısını ikna eder. Sanata ve tarihe dair düşkün olan Gil, bir gece yarısı karşısına çıkan gizemli arabaya biner ve kendisini "altın çağ" diye nitelendirdiği 1920'lerin Parisi'ne zaman yolculuğu yapar. Ve dönemin sanatçılarıyla tanışmasıyla beraber aşk hikayesi filmde geçer.
Film Yorumum
İlk önce rahatsız olduğum konuyla başlayayım. Filmin ilk 5 dakikası (bence) kafa ağrıtan bir müzikle doluydu ve Paris'in güzelliklerini tanıtan bir belgesel vardı. Filmin bütününe baktığımızda bu bölüm saçma olmuştu. Filmin sonundaki emeği geçenler kısmı da 3 dakika sürüyor. Fazlalıkları atarsak film 1 saat 25 dakika oluyor ve bu bana göre normalin altında bir süre. Ki böylesine bir filmin daha uzun olmasını isterdim.
Temel konusu romantizm olduğu halde izleyiciyi romantizme boğmayıp, zamanda yolculuk gibi fantastik bir konuyu da işleyerek ilgi çeken bir film olduğunu söyleyebilirim. Paris'in sanat tarihi hakkında birçok bilgiyi öğrenebiliyoruz. Dünya'da izler bırakmış Salvador Dali, Picasso, Ernest Hemingway, Cole Porter gibi sanatçıları da yakından tanıyabiliyoruz.
Her oyuncu kendi üzerine düşen rolü yeterince yerine getirmiş. Birçok başka filmden karşılaşabileceğimiz oyuncuların olduğunu söyleyebilirim. Her birini gördüğünüzde yabancılık çekmeyeceksiniz! Onlarca filmde oynamış Owen Wilson, Sherlock Holmes filminden Rachel McAdams, Piyanist filminden Adrien Brody, Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin eşi Carla Bruni ve daha niceleri...
Her oyuncu kendi üzerine düşen rolü yeterince yerine getirmiş. Birçok başka filmden karşılaşabileceğimiz oyuncuların olduğunu söyleyebilirim. Her birini gördüğünüzde yabancılık çekmeyeceksiniz! Onlarca filmde oynamış Owen Wilson, Sherlock Holmes filminden Rachel McAdams, Piyanist filminden Adrien Brody, Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin eşi Carla Bruni ve daha niceleri...
Film Replikleri
Eğer bir yazarsan, en iyi yazar olduğunu iddia etmelisin.
Sanatçının görevi umutsuzluğa düşmek değil, bilakis varlığın boşluğunun, panzehirini bulmaktır.
-Man Ray: Başka zamandan bir kadına aşık olan bir adam... Bir fotoğraf görüyorum.
-Luis Bunuel: Ben bir film görüyorum.
-Gil: Ben aşılmaz bir sorun görüyorum.
-Salvador Dali: Benim gördüğüm bir gergedan.
Yazmaya tutkusu olanların muhakkak izlemeleri lazım. Ben izledim. Ben de sevdim.
YanıtlaSilFilm izlemeyi seven herkes izleyebilir aslında.
SilSpoiler içermeyen ama güzel yorum içeren güzel bir yazı. :)
YanıtlaSilYorumun için teşekkür ederim. Spoiler vermemeye özen gösteriyorum. Fakat yazıya dönüp tekrar baktım da biraz kısa tutmuşum.
SilOMG! İzlemediğim bir zamanda yolculuk filmi. Yorumu yazar yazmaz izlemeye çalışacağım. Bu filmi de listeme eklerim artık... Film repliklerini de yazman çok iyi... Ben de filmlerde replikleri not ediyor ama yazmıyordum yayın içine...
YanıtlaSilBilimsel bir zaman yolculuğu yok ama günümüzden nasıl olduğunu göstermeden basitçe 1920'lere bir zaman yolculuğu var. Replikler önemli aslında. Bazıları çok dokunaklı, anlamlı. Hatta yazıyı okuyanın filmi izleme sebebi film repliklerini görmesi olabiliyor. Not ettiğin gibi yazı içerisine de eklemelisin beğendiğin replikleri.
SilFilmi izledim. Zaman Yolcusunun Karısı ve Zamanda Aşk filmleri gibi fantastik bir zamanda yolculuk söz konusu. Gil'i takip eden casusun kaybolması komikti... Sanatsal bir film...
SilAcaba bahsettiğin iki filmde ve buradaki filmde Rachel McAdams'ın olması tesadüf mü? Evet o kısım benim de komiğime gelmişti. Sanatsal bir film olduğu 5 dakikalık Paris'in sanatlarını gösteren belgeselden anlaşılıyor.
Sil